Bazı Tanımlamalar

İnfertilite (Kısırlık)

Düzenli cinsel ilişki ve herhangi bir korunma yöntemi uygulanmadığı halde bir yıl veya daha fazla süre gebeliğin elde edilememesidir.​

  • Primer infertilite: Hiç gebeliğin olmaması
  • Sekonder infertilite: Daha önce gebe kalıp daha sonra gebeliğin olmaması ( Gebeliğin doğumla veya düşük veya dış gebelikle sonuçlanmış olması tarifi etkilemez.)

Subfertilite

Eşlerin birinde fertilitenin azalmasıdır.

Sterilite

Eşlerden birinin üreme kapasitesinin tümüyle kaybıdır. Sterilitede ya kadın doğurgan değildir ya da erkekte kısırlık vardır. Söz konusu her iki durum da çok farklı unsurlardan kaynaklanıyor olabilir. Artık tüp bebek, mikroenjeksiyon gibi yardımcı üreme tekniklerinde gelinen nokta ve kloning (kopyalama), kiralık anne, yumurta, sperm bağışlama hızla yaygınlaştığından sterilite tanımı son derece az kullanılmaktadır.

Fekundabilite

Bir menstrüel siklüste gebe kalma olasığıdır. Normal çiftlerde fekundabilite %20-25 olarak tahmin edilmektedir.

Bu terimler, infertilite ve doğurganlıkla ilgili durumları tanımlamak için kullanılır ve her birinin klinik anlamı farklıdır.

İnfertilitenin Sıklığı

İnfertilitenin sıklığı ve nedenleri bir toplumdan diğerine farklılık gösterir. Üreme enfeksiyonlarının yaygın olduğu gelişmiş ülkelerde primer infertilite oranları düşükken sekonder infertilite oranları daha fazladır.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) çiftlerin % 8 – 10 unun infertilite ile ilgili bir sorunla karşılaştıklarını tahmin etmektedir. Avrupa ve ABD’de üreme çağındaki çiftlerin %10–15 ‘inde, infertiliteye rastlandığı bildirilirken ülkemizde infertilite oranı %15 olarak kabul edilmektedir.
İnfertilite oranlarını giderek yükselme eğiliminde olduğu dikkati çekmektedir.

Bu artışın önemli nedenleri:

  • Evlilik yaşının giderek artması ve boşanma sıklığının çoğalması,
  • Kadınların önemli bir kısmının çocuk sahibi olma isteklerini; önce kariyer sahibi olmak, sağlıklı bir ilişkiyi beklemek, ekonomik olarak hayatlarını güvenceye almak, ya da evliliğin istenildiğinden emin olmamak gibi sosyal nedenlerden gebe kalma yaşı geciktirmeleri,
  • Doğum kontrol yöntemlerinin giderek yaygınlaşması,
  • Aile biriminin giderek küçülmesi,
  • Küresel ısınma ve diğer kimyasallarda artış,
  • İnfertiliteye neden olabilen cinsel yolla bulaşan hastalıkların sıklığının artması, fertilitenin(doğurganlığın) popülasyonlar genelinde azalmasına yol açmıştır.

İnfertilitenin Nedenleri

Düzenli cinsel yaşama rağmen, çocuk istedikleri halde bir yıl içinde gebe kalamayan çiftlerde gebe kalmaya engel olan bir problem var demektir. Öncelikle bunun araştırılması ve ortaya çıkartılması gerekir. İnfertilite nedenleri bazen çok kolay saptanıp çözümlenebilirken bazen de sorunları çözmek oldukça zordur.

İnfertilite

İnfertilitenin en sık sebepleri;

      1. Kadına ait nedenler (% 40-45)
      2. Erkeğe ait nedenler (% 30-40)
      3. Kadın ve Erkeğe ait nedenler (%20-25)
      4. Açıklanamayan (% 10-15)

İnfertilite Tedavi

Günümüzde, infertil çiftlere çok geniş tedavi olanakları (İlaç tedavisi, Üreme organlarına ait yapısal problemlerin cerrahi tedavisi) sunulmaktadır. Geçtiğimiz sürede infertilite tedavisi alanında çok büyük gelişmeler yaşanmıştır. En önemli gelişmeler Yardımla Üreme Teknolojileri (İVF, ICSI, İMSİ vb) üzerinde olmuştur. Bunun yanında hastaların psikolojik yönden de desteklenmesi gerektiği fark edilerek, hasta grupları kurulmuş hastaların hem sosyal hem de psikoljik desteklenmeleri sağlanmıştır.
​İnfertilite tedavisinde kullanılan yöntemler, tıbbın diğer dallarında olmadığı kadar dini konularla, ahlaki konularla ve sosyal konularla ilgili olmaktadır. Örneğin ülkemizde yumurta bağışı, sperm bağışı ve taşıyıcı annelik yasal değilken bazı ülkelerde çok rahatlıkla uygulanmaktadır.

Bir probleminizin olup olmadığının tespit edilmesi ve eğer probleminiz var ise muhtemel tedavi yolları ve çözümlerini aramalısınız. Unutulmamalıdır ki İnfertilite hiç kimsenin kendi için düşünmediği, ancak yaklaşık her 10 çiften birinin yaşadığı problemdir. İnfertilite ister kadına, isterse erkeğe bağlı olsun, infertilite çiftlerin ortak uğraşmalarını gerektiren bir konudur.

İnfertilite Tanısı İle Başa Çıkma

  • İnfertilite, tedavisi ve nedenleri hakkında okuyabildiğiniz kadar okuyun, bilgi edinin. Durum ile ilgili temel bilginiz olursa, tanı ve tedaviye uyumunuz daha yüksek olacaktır.
  • Eşinizle duygularınız ve endişeleriniz hakkında düzenli olarak konuşunuz. Fakat eşinizin ve sizin farklı bireyler olduğunuzu, farklı tarzlara ve duygulara sahip olduğunuzu unutmayın. Eşinizin sizin gibi düşünmesini veya aynı anda aynı şeyleri hissetmesini beklemeyin.
  • İnfertilite ile uğraşırken duygularınızı paylaşmak çok önemlidir. Bu tip zamanlarda arkadaşlıkların önemi belirginleşir. Ancak arkadaşlarınız hatta aileniz durumun hassasiyetini tam olarak algılamayabilir ve duyarsız yorumlar yapabilirler. Eğer bu takım yorumlar alırsanız, cesaretinizi kaybetmemeye çalışın.
  • Ne hissettiğinizi tam olarak belirleyin ve bunu paylaşın. Duygularınızı yazmak tam olarak ne hissetiğinizi ortaya koymakta yardımcı olabilir.
  • Birbirinizi destekleyin, infertilitenin sizin için zor anlar yaratacağını kavrayın. Bebek görmek ya da çocuklara ait bir doğum gününde bulunmak, sizden sonra evlenen arkadaşlarınızın doğum yapması, işte veya sosyal hayatınızda gebelik ve anne-baba olmanın zorlukları gibi konuların konuşulması, hatta televizyon reklâmları bile günlük hayatınızın belirli bölümlerinde sizi üzebileceğini, acı duyabileceğinizi kabullenin.
  • Depresyon ve stresli aktiviteleri azaltınız. Örneğin Katılmanızı gerektiren çocukların doğum günleri arkadaş/aile toplantılarına bir mesaj veya hediye göndererek bu durumu atlatabilirsiniz.
  • Problemlerinizi size katkısını olacağını düşündüğünüz arkadaşlarınızla ve aileniz ile paylaşın. Her zaman cesuru oynamayın. Bu görüntü nedeni ile arkadaşlarınız ve aileniz duygusal desteğe ihtiyacınız olmadığını düşünebilirler. Arkadaşlarınıza ve ailenize neyin size yardımcı olduğunu, neyin olmadığını söyleyin.
  • Kendi kızgınlığınızın farkında olun. Bu kızgınlık kendinize, eşinize, doktorunuza, hemşirenize, arkadaşlarınıza ve ailenize olabilir. Kızgınlığın sizin üzerindeki olumsuz etkilerini bilirseniz, çevreniz ile olan ilişkinizi buna göre ayarlayabilirsiniz.
  •  Diğerlerinden olan beklentilerinizi değerlendirin. Herkesin sizin için orda olmasını beklerseniz, hayal kırıklığı yaşarsınız.
  • Kendinize özel zaman ayırın.
  • Eşiniz ile beraber doktorunuza gidin. Böylece eşiniz de neler olup bittiğini öğrenme fırsatı yakalayabilsin.
  • Tüm sorularınızı yazın. Doktorunuzu ziyaret ettiğinizde bu sorularınıza unutmadan sorarak, cevap alabilirsiniz.
  • Psikolojik destek alın. İnfertilite tedavisi alan hastaların ruhsal sıkıntıları ile ilgilenen bir ruh sağlığı uzmanı seçmek uygun olacaktır.
  • Eşiniz ve siz tedavi süresince bazı limitler belirleyin. Hangi tedavileri alacağınızı ve tedaviyi ne ve hangi koşullarda bırakacağınızı belirleyiniz. Eğer tedavi sizin için çok stresli hale gelirse bir ara vermeyi düşününüz. Tedaviden uzaklaşmak sizin için yeniden bir güç kazanma, beklentileri yeniden değerlendirme ve alternatif tedavileri araştırma açısından faydalı olacaktır