İN VİTRO FERTİLİZASYON (IVF)
TÜP BEBEK
Tüp bebek tedavileri için tıp dilinde vücut dışında döllenme anlamına gelen in vitro fertilizasyon (IVF) terimi kullanılmaktadır. Tüp bebek yöntemi, kadından toplanan yumurtalar ve eşten alınan spermlerin laboratuvar ortamında bir araya getirilerek, spermlerin kendi yetenekleri ile yumurtayı döllemesi ve ardından embriyoner gelişim izlendikten sonra iyi kalitedeki embriyoların kadın rahmine transferidir. Doğal yollarla gerçekleşen gebelik ve tüp bebek tedavisinin tek farkı döllenmenin uygun koşullara sahip laboratuvarlarda gerçekleştirilmesidir.
Günümüzde ise gelişen tıp teknikleri ve teknolojiler sayesinde farklı tüp bebek teknikleri uygulanmakta ve başarılı sonuçlar elde edilmektedir.
TÜP BEBEK TARİHÇESİ
1969’ların sonlarında Edwars ve arkadaşları, insan yumurtalarıyla ilk başarılı in vitro fertilizasyonu gerçekleştirdiklerini açıklamışlardır. İlk tüp bebek gebeliği 1976 yılında Edwars ve Steptoe tarafından gerçekleştirilen ektopik(dış) gebeliktir.1978 yılında Edwars ve Steptoe tarafından gerçekleştirilen in vitro fertilizasyon, ilk tüp bebek, Camridge de Laoise Brown adında sağlıklı bir bebek olarak dünyaya gelmiştir. Ülkemizde ilk üremeye yardımcı teknikler merkezi 23 Haziran 1988 tarihinde Ege Üniversitesi Tıp Fakültesinde kurulmuş ve aynı merkezde 19 Nisan 1989’ da Ece isminde sağlıklı bir bebek dünyaya gelmiştir.
TÜP BEBEK (İN VİTRO FERTİLİZASYON) (IVF) &
MİKROENJEKSİYON( İNTRASİTOPLAZMİK SPERM ENJEKSİYONU)(ICSI)
Tüp bebek tedavisi yumurtalıkların döllenmesine göre klasik tüp bebek (IVF) ya da mikroenjeksiyon (ICSI) yöntemleriyle uygulanmaktadır. Sıklıkla tercih edilen IVF yöntemi genellikle sperm sayısı ve kalitesinde sorun görülmediği durumlarda tercih edilmekte ve sperm döllemeyi kendi gerçekleştirmektedir. Geleneksel yöntemlerle fertilizasyonun sağlanamadığı, yeterli oosit elde edilemeyen olgularda ve sperm parametrelerinin yeterli olmadığı durumlarda (ICSI) kullanılmaktadır. ICSI işlemi tek bir spermin optik aletlerle ve mikromanipulatörler yardımı ile yumurta içine enjekte edilmesidir. Erkek infertilitesinde tedavi yöntemleri arasında yerini almış olan ICSI, ejekulat epididim ve testisden elde edilen spermler ile uygulanabilmektedir.
ICSI uygulanacak hastalar ile klasik IVF uygulanacak hastalar aynı aşamalardan geçmektedir. Hastanın kullandığı ilaçlar, ultrason takibi, yumurta toplama ve transfer işlemleri açısından Konvansiyonel IVF ve ICSI uygulamaları aynıdır.
- İLK GÖRÜŞME
Çiftin doktorla görüşmesi hangi tedavi yöntemine uygun olduklarına karar verme amacını taşır. Görüşme sırasında çiftin öyküsü alınır, önceden yapılmış olan tetkikler değerlendirilir. Kadının muayenesi ise tüp bebekte gebe kalabilme şansını belirleyebilmek yönünden büyük önem taşır. Muayenede yumurtalıkların kapasitesi, yumurtalıklar içinde herhangi bir kist olup olmadığı, rahimin yapısı, myom veya doğuştan olan anormalliklerin varlığı ve rahim iç tabakasında miyom veya polip gibi yer kaplayan oluşumların varlığı değerlendirilir. Semen analizi normal ise ve cinsel fonksiyon bozukluğu yoksa erkeğin muayenesine gerek yoktur.
Öykü, muayene ve testlerin değerlendirilmesini takiben işlemin aşamaları geniş bir şekilde anlatılır ve çiftin tedaviden bekleyebilecekleri gebelik başarısı hakkında bilgiler verilir.
- TEDAVİYE HAZIRLIK
Tedaviye hazırlık amaçlı yapılması gerekenler:
-
-
- Sigara içiliyorsa bırakılmalıdır.
- Folik asit ve Antibiyotik kullanılması.
- Tedavi süresince gece uykuları da dahil mümkün olduğu kadar düzenli ve stresten uzak bir hayat sürülmesinde fayda vardır .
- Kullanılacak olan tedavi protokolüne bağlı olarak adetin 20-21. günlerinde yumurtalıkları baskılamak amacı ile bazı ilaçların kullanılması gerekebilir .
- Bazı durumlarda tedavi öncesinde doğum kontrol hapları veya estrojen kullanılması gerekebilir.
- Tedavi öncesinde yapılması gereken laboratuvar testleri tamamlanmalıdır (Hormonlar, Hepatit B ve C taraması, HIV, Rubella IgG, kan sayımı, kan grupları tayini gibi)
-
- TEDAVİNİN AŞAMALARI
1-YUMURTALIKLARIN UYARILMASI): Kadının yumurtalıkları, ilaç tedavisiyle uyarılarak birden fazla yumurta üretmesi sağlanır. Bu aşama, yaklaşık 10-14 gün sürer ve düzenli ultrason ve kan testleri ile takip edilir.
2-YUMURTA TOPLAMA: Yumurtaların yeterince olgunlaştığı tespit edildikten sonra, bir iğne yardımıyla ultrason eşliğinde yumurtalar toplanır. Bu işlem, genellikle hafif bir sedasyon altında yapılır ve birkaç dakika sürer.
3- SPERM ÖRNEĞİNİN ALINMASI: Aynı gün, erkekten sperm örneği alınır ve laboratuvar ortamında hazırlanır. Spermler, döllenme işlemi için en uygun hale getirilir.
4-DÖLLENME (FERTİLİZASYON): Toplanan yumurtalar, laboratuvarda spermle birleştirilir. Döllenme süreci, laboratuvar ortamında dikkatle izlenir.
5-EMBRİYO TRANSFERİ: : Döllenen yumurtalar, embriyo haline gelene kadar laboratuvarda birkaç gün boyunca kültüre edilir. Embriyoların gelişimi yakından takip edilir ve en kaliteli embriyolar seçilir. Gelişen embriyolardan biri veya birkaçı, ince bir kateter yardımıyla kadının rahmine yerleştirilir. Bu işlem genellikle ağrısızdır ve anestezi gerektirmez.
6-GEBELİK TESTİ: Embriyo transferinden yaklaşık 10-12 gün sonra, kan testi ile gebeliğin gerçekleşip gerçekleşmediği kontrol edilir. Test sonucu pozitifse, hamilelik süreci başlar.
TEDAVİ SIRASINDA KARŞILAŞILAN SORUNLAR
-
- Tedavinin iptal edilmesi: Hastaların tedaviye beklenen yanıtı vermemesi, yeterli sayıda follikül gelişmemesi gibi nedenlerle tedavi iptal edilebilir.
- Yumurta bulunamaması: Özellikle yaşı ileri ve yumurtalık rezervi düşük kadınlarda folliküller yeterli büyüklüğe ulaşmasına karşın aspirasyon sırasında hiç yumurta bulunamayabilir.
- Döllenmenin olmaması: Yumurta ve spermler normal olmasına karşın bazı yumurtalarda döllenme gerçekleşmeyebilir.
- Transfer zorluğu: Bazı durumlarda kadının genital organlarının anatomik yapısı nedeniyle transfer çok zor olabilir. Bu gibi durumlarda gebelik şansı düşmektedir.
- Sperm bulunamaması: TESE uygulanan hastalarda sperm bulunamaz ve tedavi iptal edilmek zorunda kalınır.
- Gebelik testi öncesi kanama: Test gününden önce kanaması olanlarda gebelik şansı düşmekle birlikte gebelik olmadığı anlamına gelmez.
BAŞARI ORANLARI
Genellikle ciddi erkek infertilitesi için kullanılan ICSI ile diğer endikasyonlar icin kullanılan IVF benzer gebelik oranları vermektedir. Fakat vurgulanması gerekir ki başarı oranları açısından ICSI ve klasik IVF arasında karşılaştırmalar yapmak doğru değildir. Zira bunlar değişik infertilite sınıfları arasında yapılmaktadır ve de tüm IVF vakalarının ICSI ile tedavi edilirse daha fazla başarı şansına sahip olacakları şeklindeki varsayım şu anda ispat edilememiş veya geçerli kılınamamıştır.
Tüp bebek tedavisinde başarı şansını çiftin özelliklerine göre belirtmek gerekir. Çünkü tüp bebekteki başarı şansını yumurtalık kapasitesi, yaş faktörü, ciddi erkek faktörü gibi birçok parametre etkilemektedir. Embriyo transfer edilen çiftlerde 37 yaş altı, yumurtalık rezervi iyi bir bayanda başarı şansı yüksekken, 40 yaş üzerinde bu şans azalmaktadır. Fakat ortalama bir başarı oranı belirtmek gerekirse %30-45 arasındadır.
Tüp bebek tedavisinde başarı oranını etkileyen faktörler şunlardır:
-
-
- Kadınların yaşı,
- Nedeni açıklanamayan infertilite
- Embriyonun kalitesi
- Spermlerin kalitesi ve sayısı,
- Yumurtalık rezervinin durumu,
- Falop tüplerinin ve rahmin durumu,
- Yumurtanın rahimde tutunmasını engelleyen endometriozis hastalığı ve miyomların varlığı,
- Yaşam tarzı: Sigara kullanımı ,alkol kullanımı ,obezite , stres gibi psikolojik faktörler etkilidir.
-