HORMONEL (ENDOKRİN) SORUNLAR
Erkek infertilitesinden endokrin nedenler % 3-5 oranında sorumludur. Fertilitenin başlaması ve sürdürülmesi için esas olan hormonlar Follikül stimüle edici hormon (FSH), Luteinleştirici hormon (LH) ve Testosteron (T) olmakla birlikte, birçok hormon, büyüme faktörü ve mediatörler sermatogenezde direk veya indirek olarak rol almaktadır. Ayrıca birçok sistemik hastalık da hipogonadizme yol açabilmektedir.
Bazı pestisidler, kurşuna maruz kalmak, uyuşturucu madde kullanmak, vücut geliştirme ve halter sporu ile uğraşanlarda daha çok rastlanılan eksojen androjenik steroid alınımı hormonal infertiliteye neden olabileceğinden hastanın mesleği ve çevresel etkilerde önemlidir.
Hormonal sebepli infertilite tedavisinde neden olan faktörün değerlendirilip GnRH, LH ve FSH eksikliklerinin yerine konulması ile testosteron yapımının ve spermatogenezin başlatılması mümkün olabilmektedir
Persiste oligoozoospermi ve azospermi varsa yardımcı üreme tekniklere geçilmesi önerilmektedir. Çünkü bu tedaviler sonuç verene kadar çok uzun süre gerekmektedir. Kadında da bir sorun olduğunda ve zaten tüp bebek uygulaması gerekiyorsa bu alternatif tedaviler kısırlığın giderilmesi için geçerli seçenekler olarak görülemez. Ayrıca bu uzun süreçte kadının yaşı da ilerleyeceğinden mikroenjeksiyonla bile gebelik olasılığı giderek düşecektir. Bu nedenle bu tedavi yöntemleri ancak erkekte sperm üretimi dışındaki sorunların giderilmesinde düşünülmelidir
HORMONAL BOZUKLUKLAR
- HİPERPROLAKTİNEMİ
Aşırı düzeyde prolaktin salgılanması bir çeşit hipogonadotropik hipogonadizme neden olur. Sebep çoğunlukla, hipofizde yerleşen prolaktin salgılayan mikro-adenomlardır. Hipofiz bezinde oluşan bu tümörlere bağlı göğüslerde büyüme, süt gelmesi, impotans görülür, sperm üretimi azalır. Testisler küçülür. Bu tümörlerin tanısı tomografi ve magnetik rezonans incelemesi ile konur. Bu hastalarda Testosteron, FSH ve LH azalmış, prolaktin artmış olarak bulunur. Hiperprolaktineminin nedeni değerlendirilerek endikasyon varsa dopaminerjik ilaçlarla tedavisi yapılır.
- ANDROJEN FAZLALIĞI
Androjenlerde hipofiz gonatotropin salgılanmasını baskılayarak sekonder hipogandizme neden olabilmektedir. Konjenital adrenal hiperplazi Kortizol mekanizmasında enzimatik defekt sonucu oluşan bir durumdur. Böbrek üstü bezlerinde üretilen aşırı miktardaki androjenler testiküler gelişimi engellemektedir.
Konjenital adrenal hiperplazinin en sık görülen formu olan 21-hidroksilaz enzimi eksikliğinde kortizon sentezinde bozulma ve buna bağlı ACTH artmakta, bu artış adrenal korteksten androjenik steroidlerin artmasına neden olmaktadır. Bunun neticesinde erken puperte ve gonatotropinlerin inhibe olmasına bağlı testiküler gelişme bozukluğu oluşmakta, testisler küçük kalmaktadır.21-hidroksilaz enzimi eksikliğinde serumda 17 hidroksiprogesteron ve androstenedione ve idrarda pregnanteriol seviyelerinde artma olur. Kortikosteroid tedavisi ile spermatogenez sağlanabilir.
- ESTROJEN FAZLALIĞI
Estrojenler hipofizden gonadotropin sekresyonunu inhibe etmektedirler. Gonadotropinlerin azalması ile testosteron üretimi de azalmaktadır. Serumda estrojenlerin fazla olması androjenlerin fazla olması gibi aynı etkiyi yapmakta spermatogenezi baskılamaktadır. Adrenal veya testiküler tümörlerde, karaciğer fonksiyon bozukluklarında ve obez erkeklerde serum estrojenlerinde artış olabilmektedir. İnfertil obez erkeklerde serum testosteron seviyesinde ve testosteron östradiol oranında azalma olmaktadır.
- HİPERTİROİDİZM VE HİPOTİROİDİZM
Tiroid hormonlarının hem fazlalılığı, hemde yetersizliği spermatogenezi etkiler. Hipertroidizm hipofiz hormonalrının salgısını değiştirerek ve ayrıca androjenlerin estrojenlere dönüşümünü artırarak hipofizer ve testiküler fonksiyonları etkilemektedir.