SPERM FONKSİYON TESTLERİ
Semen analizinin normal bulunması spermin fertilizasyon kabiliyetinin normal olduğu anlamına gelmemektedir. Bu yüzden sperm fonksiyon testleri, semen analizi sonucunda eksik kalan bazı bilgileri tamamlayabilmektedir. İzah edilemeyen infertilite olgularında erkek faktörünün de eşlik edip etmediğini ortaya koymak için ya da ÜYT ile tedavi seçimi yapılmasında sperm ve semene ait spesifik testler yararlı olabilirler.
Sperm molitesinin ve membran özelliklerinin araştırılmasına yönelik bulunan fonksiyon testleri yerini günümüzde DNA yapısının ve özelliklerinin araştırılması ve kromozom içeriğinin incelenmesine bırakmıştır.
Yardımcı üreme tekniklerinde gelişmeler sonucunda bir sperm doğrudan her bir yumurtaya enjekte edildiği için yumurta-sperm etkileşimlerinin belirlenmesi daha az önemli hale gelmiştir.Sperm dişi üreme yoluna girdiğinde yumurtayı dölleyebilmesini sağlayan biyokimyasal değişiklikler ve sperm akrozom reaksiyonu için gerekli testler artık nadiren kullanılmaktadır. Bu güncelliğini yitirmiş testler şunlardır:
-
-
- Post-koital test (PCT)
- Akrozom reaksiyon testi
- Hipo Ozmotik şişme testi
- Hemizona testi
-
POST-COITAL TEST – CİNSEL İLİŞKİ SONRASI TEST
Değerlendirme in vivo Post-koital test (PCT) ya da in vitro olarak yapılır. Cinsel ilişkide erkek faktörüne bağlı bir sorun olup olmadığı ve servikal faktörün incelenmesinde kullanılır. Bu testlerin rutin kullanımı gerekli değildir. Ancak yardımcı üreme tekniklerinden önce başka tedaviler uygulanacak ise yapılmalıdır.
Periovulatuar(servikal mukusun sperme en duyarlı olduğu zaman) dönemde yapılan cinsel ilişki sonrası servikal mukusta bulunan spermlerin değerlendirilmesi testidir.Cinsel ilişkiden 2-8 saat sonra ince bir kateter yardımı ile servikal kanal içinden mukus alınır. Mikroskobun büyük büyütmesinde (x400) 5 ‘den fazla hareketli sperm varsa Postkoital test normal kabul edilir.
Servikste yeterli sayıda hareketli sperm varlığı, mukus kalitesinin iyi olduğunu ve spermin servikste yeterli oranda hayatta kaldığını gösterir. Bu da infertilite nedeninin servikal faktörlere bağlı olmadığını belirler. Postkoital testin amacı yalnızca servikal mukusta yeterli sayıda aktif sperm olup olmadığının belirlenmesi değil, aynı zamanda servikal mukusun depo işlevini saptamak açısından, cinsel ilişkiden saatler sonra spermlerin hayatta kalabilme düzeyini ve hareketlerini değerlendirmektir.
Siklusun erken ya da geç bir zamanında yapılan test, fertil bir kadında bile negatif sonuç verebilir. Tek bir negatif postkoital testin fazla değeri yoktur ve tekrarlanması gerekir. Israrla negatif çıkan postkoital testler ya mukus anormalliği ya da sperm sorunlarının belirtisidir.Erkeğe ait diğer negatif postkoital test etkenleri ilişki sırasında sperme toksik kayganlaştırıcı madde kullanılması, fazla veya düşük hacimli semen miktarı ,sperm sayısında düşüklükler,likefaksiyonun olmaması, ASA (Antisperm Antikor varlığı) olabilir.
AKROZOM REAKSİYON TESTİ
Akrozom sperm başının 2/3 ön kısmında bulunan membran bağlı organeldir. Bu oganel akrozin, hyalüronidaz ve neuraminidaz benzeri çeşitli enzimler ihtiva eder. Akrozin ve hyalüronidazın sperm akrozom reaksiyonu ve fertilizasyon üzerindeki tartışılmaz yeri, bu proteinlerin aktivitesinin değerlendirilmesi ve tanısal testlerde kullanılmasına neden olmuştur.Akrozom reaksiyon testi, spermin akrozomal enzimlerinin normal bir şekilde salınıp salınmadığını görmek için yapılmıştır. Geçmişte sperm başlarında derin anormallikler olan erkeklerde ve standart IVF başarısızlığı olan çiftlerde kullanılmıştır.
SPERM PENETRASYON TESTİ – SPERM PENETRATİON ASSAY(SPA)
Sperm penetrasyon testi (SPA), bir erkeğin sperminin yumurta zarına bağlanma veya tutunma, yumurtayı delme yeteneğini test eder. Bunlar gerçek döllenmenin gerekli ilk adımlarıdır.
Zona pellucidası enzim ile giderilmiş hamster yumurtaları ve spermler inkübasyonda bekletirler. Penetre edilmiş yumurtaların ve her yumurtanın kaç sperm tarafından penetre olduğu saptanır. Test sonuçları deneyime bağlıdır. SPA ile sperm fonksiyonu en iyi şekilde ölçülebilmekte IVF olgularının seçiminde kullanılmaktadır. Penetrasyon sayısı düşükse ICSI önerilmektedir. Kesin ICSI yapılacak hastalarda gerekli değildir.
HYPO-OSMOTİC SWELLİNG (HOS) – HİPO-OZMOTİK ŞİŞME TESTİ
Sperm zarının işlevsel bütünlüğünün akrozom reaksiyonunda, sperm kapasitasyonunda, sperm metabolizmasında ve spermin zona pellucidaya bağlanmasında önemli bir faktör olduğuna inanılmaktadır.Bu nedenle Sperm membran bütünlüğünün fizyolojik ölçümü ve sperm canlılığını değerlendirmek için Hipo Ozmotik şişme testi geliştirilmiştir.
Çalışma prensibi insan sperm membranının yarı geçirgen özelliğini kullanarak sperm membranı içerisine sıvı girişi esasına dayanır. Sperm HOST solüsyonu içerisinde 10-20 dk. ve 37°C’de bekletilir. Mikroskop altında toplam 100-200 adet sperm sayılır. Hipo Ozmotik solüsyonu içinde bulunan sıvı canlı olan sperm hücrelerinin içerisine nüfuz ederek spermlerin sıvı alarak şişmesini sağlar.Sağlıklı sperm hücreleri içinde bulundukları hipoozmotik sıvıyı hücre içine alarak baş bölgesinde şişme ve beraberinde kuyruk bölgesinde kıvrılma özelliği gösterirler. Bu şekilde olan spermler canlı olarak kabul edilir ve yardımcı üreme yöntemlerinde kullanılabilir. Buna karşın sıvı içeri almayan ve baş bölgesinde değişim izlenmeyen, kuyruk yapıları düz bir şekilde uzanan spermler ise cansızdır.Canlılık oranı yüzde olarak ifade edilir ve %60 ve üzeri normal kabul edilir
Özellikle çok kolay uygulanabilir olması testin pek çok merkez tarafından kullanılmasına neden olmuşsa da testin tanısal değeri konusunda ciddi soru işaretleri bulunmaktadır. Yapılan çalışmalar sonucunda infertilite tanısından daha çok vitalite tayininde kullanılmasının daha anlamlı olacağını göstermiştir. Bu yüzden Hipo Ozmotik şişme testi günümüzde özellikle ciddi astenozoospermik ve testiküler örneklerde canlı sperm oranının belirlenmesi amacıyla kullanılmaktadır.
HEMİZONA ASSAY(HZA)
Hemizona testi (HZA) sermatozoanın dölleme potansiyelini tahmin etmek için kullanılır.Türe özgün özellikler nedeniyle insan spermi yalnızca insan oositlerinin(yumurtalarının) zonalarına bağlanabilmektedir. Bu nedenle zona bağlanması yalnızca insan oositlerinin kullanımı ile test edilebilir.
HZA, döllenemeyen ve yaşamayan bir oositten alınan insan zona pellucidasının eşleşen yarımlarını kullanarak zonadan zonaya değişkenlik üzerinde dahili bir kontrol sağlar. İnsan sperminin hemizonaya maksimum bağlanması genellikle 4 ila 5 saatlik inkübasyondan sonra meydana gelir. Doğurgan erkeklerin spermleri, in vitro fertilizasyon (IVF) tedavisi sırasında döllenme başarısızlığı yaşayan erkeklerin spermlerine kıyasla hemizonalara önemli ölçüde daha yüksek bağlanma kapasitesi sergilemiştir.Tanısal değeri yüksek olmakla birlikte metodolojik yönden hem çok fazla materyal gerektirir, hem de çok zahmetlidir.