UTERİN (RAHİM) PROBLEMLER

Rahim(Uteris) problemleri infertiliteye genellikle neden olmazken gebeliğin sağlıklı bir şekilde devamı için rahim (uterin) patolojileri önceden tanınmalı ve sorunlar çözüldükten sonra tedaviye devam edilmesi önerilmektedir.

Uterin problemler;

1-KONJENİTAL (DOĞUMSAL ) YAPI VE ŞEKİL BOZUKLUKLARI

Rahimdeki doğumsal yapı ve şekil bozuklukları rahim (uteris), follop tüpleri, serviks ve üst vajinanın anotomik oluşumunu üstlenen mülleriyen kanallarının yokluğu ve mülleriyen kanalların karın içinde birleşmemesine bağlı olarak oldukça nadir görülen anomalilerdir. Uterusun konjenitel anomalilerinin infertil çiftlerde görülme sıklığı %3.5 ‘dir.
Anomali olarak; çift rahim, çift serviks ya da çift vajina, rahmin, vajinanın gelişmemesi (vajinal agenezi), rahim içinde veya vajinada bölmeler (perdeler) (ör; uterus didelfis, uterin septum, vajinal septum gibi) ayrıca rahimin çift boynuzlu görünümü (uterus bikornis), tek boynuzlu şekli (uterus unikornis), rudimenter( gelişmemiş) boynuz anomalileri görülebilir.
Konjenital (doğumsal ) yapı ve şekil bozuklukları infertilite, tekrarlayan düşükler, erken doğum ve kötü gebelik sonuçları ile ilişkilidir. Bu tür anomaliler dismenore(ağrılı adet görme), disparoni(ağrılı cinsel ilişki) ve amonereye(adet görememe) de yol açabilir.

KONJENİTAL (DOĞUMSAL ) YAPI, ŞEKİL BOZUKLUKLARI VE İNFERTİLİTE

Uterus yapı anomalilerinin tedavisinden önce diğer infertilite etkenleri tam olarak araştırılmalıdır. Çünkü uterusun yokluğu dışındaki anomaliler gebeliğin oluşumunu engellemezken gebeliğin devamını ve normal doğumu engelleyici olabilir. Bu nedenle başka bir neden olmadan düşükle sonuçlanan uterus yapı, şekil bozukluklarının cerrahi olarak düzeltilmesi önerilmektedir.

KONJENİTAL (DOĞUMSAL ) YAPI, ŞEKİL BOZUKLUKLARI TANISINDA YÖNTEMLER

Görüntüleme yöntemlerini kullanarak anatomik bozuklukları tanımak mümkündür. Aşağıdaki yöntemlerin birbirine göre artı ve eksileri olmakla birlikte laparoskopi ve histeroskopinin uterusu direk olarak inceleyen yöntemler olmasından dolayı üstünlükleri vardır. Kullanılan yöntemler:

      • Laparoskopi
      • Histeroskopi
      • Histerosalpingografi (HSG)
      • Ultrasonografi
      • Sonohisterografi
      • Histerokontrastsonografi
      • Tomografi
      • Magnetik Rezonans (MR)

KONJENİTAL (DOĞUMSAL ) YAPI, ŞEKİL BOZUKLUKLARI TEDAVİ

Tekrarlayan düşükler, erken doğum ve infertilite durumlarında cerrahi tedavi önerilmektedir. Cerrahi tedavi doğum riskleri azaltabilir. Fakat uterin anomalilerin doğru tanımlanması tedavi seçiminde önemlidir. Çünkü uterin septum histeroskopik rezeksiyon ile tedavi edilirken, bikornus uterus tamamen farklı cerrahi prosedürler ile tedavi edilir.

2-ANORMAL UTERİN KANAMALAR

Anormal uterin kanamalar hormonal mekanizmalar sonucu oluşan ve uterustan kaynaklanan anormal vajinal kanama olarak tanımlanabilir. Anormal uterin kanamalar menstruel kanamalar dışındaki kanamalardır.Düzensiz aralıklarla ortaya çıkan uzamış kanamalardır. Anormal uterin kanamaların tanısı, öykü, fizik muayene ve diğer yardımcı tanı yöntemlerine özellikle endometrial örneklemenin incelenmesine dayanır. Uygun tedavi ve takip planı ovülasyon olup olmamasına, endometrial kalınlık ve üreme fazına aynı zamanda kanamanın miktarı ve süresine, yaş ve doğurganlık durumuna göre, her hasta için ayrı ayrı oluşturulur.

Adet siklusundaki düzensizlikler olası ovulatuar bozuklukların önemli bir belirtecidir ve aşağıdaki tabloda oluşabilecek bazı düzensizlikler tanımlanmaktadır.

Menoraji: Düzenli aralıklarla olmasına rağmen uzun sürmesi veya normal sürüp günlük miktarın fazla olması sonucu aşırı menstruasyon kanaması (hipermenore).
Metrorajı: Kanama miktarına bakılmaksızın düzensiz, sık aralıklarla gelen uterin kanama.
Menometrorajı: Tamamen düzensiz aralıklarla, normal menstruasyon kanamalarının günleri bile anlaşılamayacak şekilde gelen fazla miktarda ve uzun süren anormal uterin kanama.
İntermenstrüel Kanama: Düzenli menstruel periyotlar arasında değişen miktarlarda anormal uterin kanama.
Polimenore: Düzenli aralıklarla ama 21 günden daha sık menstruel kanama.
Oligomenore: 36 günle 6 ay arasında değişen aralıklarla gelen uterin kanama.
Amenore: En az 6 ay uterin kanamanın olmaması.

Kadınlarda adet döngüsü, kanama miktarı ve kanama süresi farklılık gösterebilir. Normal adet düzeni 21-35 günde bir 2 ila 8 gün süren günde 2 ila 4 ped değiştirilen adet düzenidir. Anormal uterin kanamaların belirtileri;

    • Normal yaşam tarzını etkileyen adet kanamaları (Adet kanamasının her saat bir veya daha fazla ped veya tamponun diğer tarafına geçecek kadar yoğun olması ve çift hijyenik ped kullanma gerekliliği, gece hijyenik ped değiştirme gerekliliği)
    •  İki adet dönemi arasından 24 günden az veya 35 günden uzun sürenin olması
    •  Yedi günden uzun süren adet kanaması
    • Adet dönemleri arasında ise lekelenme tarzında vajinadan kan gelmesi
    • Adet kanamasının büyük kan pıhtıları içeriyor olması
    • Adet döneminde alt karın bölgesinde sürekli ağrı veya kasılma
    • Yorgunluk , bitkinlik veya nefes darlığı.

Anormal uterin kanamanın pek çok etyolojisi olabilir. Kanamanın kaynağı, vulvar, vajinal, servikal veya uterin olabileceği gibi sistemik veya lokalize de olabilir. Gebelik komplikasyonları, inflamatuar durumlar, travma, kanama, pıhtılaşma bozuklukları, ilaç etkileri, neoplaziler, nongonadal endokrinopatiler ve sistemik hastalıklar (renal, hepatik), etiyojik nedenler arasındadır.
Anormal uterin kanamanın başarılı bir şekilde tedavi edilebilmesi için kanamaya neden olan sebebin teşhis edilmesi gerekir. Ayrıca anormal kanamanın tedavisi, kişinin çocuk sahibi olmayı planlayıp planlamadığına göre de değişiklik gösterebilir.Hormonal, non-hormonal medikal ve cerrahi yaklaşımlar, disfonksiyonel uterin kanama tedavisinde kullanılmaktadır. Bazı hastalar için tek bir tedavi planı, diğer bazılarında birden fazla alternatif uygun olabilir.

3-ASHERMAN SENDROMU (RAHİM İÇİ YAPIŞIKLIKLAR )

Travma ve enfeksiyon sonucu rahim boşluğunun bir bölümünde veya tamamında meydana gelen yapışıklıklar ıntrauterin şinesi olarak tanımlandırılır. Hastalık tabloyu ilk kez 1948 yılında tanımlayan Dr. Joseph G. Asherman’ın anısına ithafen Asherman Sendromu olarakta adlandırılmaktadır.
​Genellikle iyatrojenik nedenlidir ve herhangi bir sebeple yapılan uterin evakuasyon(boşaltma) sonucudur. Çoğunlukla tekrarlayan düşükler, kürtaj nadir olarakta endometrit, doğum, miyom çıkarımı, tüberküloz, intrauterin infeksiyonlar sonucu meydana gelir. Bazı üçüncü dünya ülkelerinde tüberküloz endometriti uterin faktör infertilitesinin önemli bir nedenidir ve tedavi sonrası görülebilen uterin yapışıklık ve kötü gebelik oranları ile diğer kronik bakteriyel ve viral enfeksiyonlardan farklıdır.
Rahim içi yapışıklık ilerleyicidir ve erken tedavi gerektirir. İlerlemenin sebebi yapışıklıkların rahim kas aktivitesini sınırlaması ve bu etki ile rahme estrojen yayılımını azaltması ve atrofiye (gerileme) neden olmasıdır. Önceleri kürtajda yaygın olarak uygulanan metal aletlerle “kazıma” yöntemi günümüzde yerini vakum ile aspirasyon yöntemine bıraktığından kürtaj sonrası yapışıklıklar oldukça azalmıştır.
Bu yapışıklıklar bazen endometriumun tamamını ortadan kaldırarak uterin kavitenin tamamen kapanmasına yol açar. Yapışıklığın şiddetine göre infertil ve sekonder amenore gibi belirtilere yol açar.

RAHİM İÇİ YAPIŞIKLIKLAR VE İNFERTİLİTE

Tubal ostiumların veya endoservikal kanalın obstrüksiyonu ve endometriyal yatağın bozulması ile infertilite nedeni olabilir. Bu durum uterin kavite boyutunun azalması, endometriyum eksikliği, miyometriyal fibrozis ve azalmış kan akımı ile açıklanabilir.
Rahim içi yapışıklıklar sonucu döllenmiş yumurtanın rahim içinde tutunmasını (implantasyon) bozulabilir. Böyle bir durumda hiç gebelik olamayacağı gibi, erken embriyo ölümü, tekrarlayan düşükler, erken doğum, plasental yerleşim bozuklukları görülebilir.

RAHİM İÇİ YAPIŞIKLIKLARIN TANISINDA YÖNTEMLER

Rahim içi yapışıklıkların Histerosalpingografi (HSG), sonohisterografi veya histeroskopi ile kesin tanısı konmaktadır.

RAHİM İÇİ YAPIŞIKLIKLAR VE TEDAVİ

Rahim içi yapışıklıklar adetlerin kesilmesine veya infertiliteye neden oluyorsa tedavi edilmelidir. Hastalığın tedavisi cerrahidir. Tedavisi histeroskopik yöntem ile yapışıklıkların kesilmesi şeklinde uygulanır.