FALLOP TÜPLERİ VE PERİTONEAL SORUNLAR

Kadına bağlı infertilite nedenlerinin %30–40 gibi önemli bir bölümünü fallop tüpleri ve peritoneal sorunlar oluşturmaktadır. Tubal faktör fallop tüpünde hasarın veya tıkanıklığın bulunmasını, peritoneal faktör ise over ve fallop tüpü etrafındaki adezyonları ve endometriozis varlığında bozulan peritoneal mikroçerçeveyi kapsamaktadır.

Tuba uterina ;ovidukt(yumurta kanalı) ya da fallop tüpleri olarak da adlandırılır.

FALLOP TÜPLERİ VE PERİTONEAL SORUNLAR VE İNFERTİLİTE

Oldukça narin yapılar olan fallop tüplerinin kısmen veya tamamen tıkalı olması sperm ile yumurtanın buluşmasını engelleyerek infertilteye neden olur. Bu tıkanma bir enfeksiyon sonrasında olabileceği gibi, bir cerrahi müdahale veya travma sonrasında yara iyileşmesi esnasında komşu dokularla olabilecek yapışıklık nedeni ile olabilir. Bu sorunlardan fimbrialar zarar gördüğünde salınan yumurtalar tutulamaz. Tüplerin içyapısı zarar görmüşse döllenme gerçekleşmez, yapışıklık olduğunda ise döllenen yumurta rahime ulaşamaz.

PERİTONEAL SORUNLAR

Peritoneal sorunlar ise genellikle pelvik inflamatuar hastalık, cerrahi veya endometriozisin sebep olduğu fallop tüpü ve over çevresindeki adhezyonlardan (yapışıklardan) oluşur. Adhezyon organ yüzeylerini anormal olarak birleştiren, içerisinde damarlaşmanında olabileceği fibröz doku olarak tanımlanmaktadır. Pelvik adhezyonlar fallop tüplerinde hareketi, açıklığı veya ovaryumdan oositin atılmasını etkileyerek infertilite nedeni olabilir.

Peritona zarar vererek adhezyona yol açan durumlar;

  • Enfeksiyonlar(Genellikle Apandisit, PİH ve daha az sıklıkla ülsaratif kolit, tüberküloz gibi enfeksiyonlar)
  • Kimyasal Etkenler(Overian kistlerininin (dermoid kist veya endometrioma) içeriğinin pelvise drene olması
  • Cerrahi operasyonlar: Pelvik cerrahi (Myomektomi,kistektomi,ve laparoskopik cerrahilerde) girişimlerde mikrocerrahi iyi uygulanmadığı zaman peritubal-overyan adezyonlara neden olabilir.
  • Endometriozis
  • Radyasyon (radyoterapi)
  • Konjenital

FALLOP TÜPLERİ SORUNLARI

İnfertiliteye neden olabilecek tübal faktörler ameliyattan ya da pelvik yaralanmalardan kaynaklanan travma, endometriozis, pelvik inflamatuar hastalıktan kaynaklanan yapışıklıkları kapsar. Sonuçta ovumun fallop tüpündeki taşınması engellenir.

Fallop tüpü sorunları:

1-SALPENJİT(FALLOP TÜPLERİNİN İLTİHABI):Kadında tüplere zarar veren iltihaplanmalar, cinsel yolla bulaşan hastalıklar ve rahim içi araç kullanımına bağlı olarak ortaya çıkabilir. Tüpler mikroorganizmaların üreyebilmesi ve toksinler (zehirli maddeleri) salabilmesi için çok elverişli ortamlardır. Pelvik inflamatuvar hastalık (PID) cinsel yolla bulaşan hastalıklar sonucunda görülen, gonokok, klamidya ve diğer patojenlerin etkili olduğu, tübal infertiliteye neden olan bir durumdur.

2-PYOSALPİNKS VE HİDROSALPİNKS: Endosalpinjit durumunda mukozoda bariz epitel defektler oluşur ve tubanın kıvrımları birbiriyle yapışırlar. Tedavi edilmeyen olgularda fallop tüplerinin duvarında abseler ve küçük kanalcıklar gelişir. Bu süreçte fimbrialar uçlar tıkanırsa tüplerin iç boşluğunda iltihabi birikme meydana gelir. Pyosalpinks denilen bu olayda tıkanma genellikle fimbriyaların tüp içine çekilmesi ve serozal yüzeylerin birbiri ile yapışması sonucu oluşur. Piyosalpinksi takriben pürülan maddenin yerini seröz bir sıvının alması ve fimbrial ucun tıkanması sonucu distal kısmın sıvı ile gerginleşmesine hidrosalpinks denir. Fimbriyal tıkanmanın sebebi genellikle pelvik inflamatuar hastalık(PIH), apendist veya endometriozistir.

İnfertilite, PIH, endometriozis bulguları ile başvuran veya pelvik cerrahi geçirmiş hastalarda hidrosalpenks düşünülmelidir. Tanı sıklıkla HSG ile konur. USG ile de tanı konulabilirsede hidrosalpenkslerin yarıdan daha azı USG’de saptanabilecek kadar büyüktür. Tanı Laparoskopi veya laparotomi sırasında da konabilir. Ultrason ile görülmeyen, fakat rahim filmi ile hidrosalpenks olduğu ortaya konan hastalarda ise önce laparoskopi yapılarak bu yapılar hakkında kesin fikir edinilebilir.
​Tüpün bu içi sıvı dolu şiş kısımlarının içindeki sıvı geri kaçış ile rahim içine geçerek tüp bebek tedavisi sonunda rahime transfer edilen embriyoların tutunmalarını zorlaştırabilmektedir. Bu nedenle özellikle büyük boyutta olan ve ultrason ile de gözlenebilen hidrosalpinkslerin tedavi öncesi çıkarılması önerilmektedir.

3-TUBO-OVERYAN ABSE
Üreme sistemi enfeksiyonlarının hayatı tehdit edebilen en ciddi komplikasyonudur. Genelikle kronik hasarlı doku üzerinde gelişir ve çoğunlukta çift taraflıdır. Pekçok tubo-overyan abse vakasında overler aslında olayın içinde değildir ancak fallop tüplerinin uçları ile yakın komşuluk içinde bulunduklarından olayın bir parçası gibi görünürler. Overler genellikle ovulasyon yerinden tutulur.​Pelvik iltihabi hastalığını geçiren kadınların % 10-15 inde Tubo-ovaryen abse gelişir. Pelvik iltihabi hastalığa neden olan mekanizmaların ve mikroorganizmaların tümü abseye de yol açabilir.
​Medikal tedavi başarılı olmuşsa genellikle ovaryen fonksiyonlar korunabilmekte ancak tubal hasar nedeni ile infertilite olmaktadır.

4-SALPİNGİTİS İSTMİKA NODOZA:

​Fallop tüpünün intramüral ve istmik bölgelerinde yer alan nodüler ve mukozanın kas tabakasına kadar inen kese şeklindeki kıvrımlarla karakterize bir lezyondur. Nedeni tam olarak bilinmeyen salpingitis istmika nodozanın dış gebelik ve infertilite olgularında daha sık rastlanıldığına dair çalışmalar vardır. Salpingitis istmika nodoza spermin transferini engelleyerek infertiliteye ve zigotun uterusa geçişini engelleyerek dış gebeliğe neden olabilir.

 

5-ENDOSALPİNGİOZİS:

Fallop tüpü mukozasını döşeyen epitelin atipik yerleşim göstermesidir. Nadiren infertileteye neden olan endosalpingiozis fallop tüpünde sertleşmeye ve kalınlaşmaya neden olabilir.

6-POLİPLER:
Nedeni bilinmemekle birlikte enfeksiyon veya endometriozis zemininde geliştiği düşünülmektedir. Klinik olarak HSG ile kornularda kolayca tepsi edilir.Laparoskopik olarak da kornuların şişkin olması ve yuvarlak bir görüntü vermesi polip olduğunu gösterir. Özellikle iki taraflı gelişen poliplerin infertilite nedeni olduğunu ve tedavi edilmesi gerektiğini savunan çalışmalar olduğu gibi tedavi edilmesinin gebelik oranlarını değiştirmeyeceğini savunan çalışmalarda vardır.

7-CERRAHİ OPERASYONLAR:

Cerrahi operasyonlar sonucu gelişen enfeksiyonlar, yapışılıklar nedeni ile fallop tüplerinde hasar görebilir.

 

8-ENDOMETRİOZİS:

FALLOP TÜPLERİ -PERİTONEAL SORUNLARIN TANISI

  • Ultrasonografi (Transvajinal)
  • Hidrosonosalpingografi
  • Histerosalpingografi (HSG)
  • Fallaskopi
  • Tuboskopi
  • Laparoskopi

Histerosalfingografi (HSG) tubal açıklığın değerlendirmesinde ilk yapılması gereken testdir. HSG’nin tubal tıkanıklığı tanımlamada %85 duyarlılığı vardır. Laparoskopi, tuboperitoneal nedenlerin tanısında altın standart yöntemdir. Pelvik organların doğrudan görüntülenmesi, tüpler ve yumurtalıklar arasındaki yapışıklıklar, endometriyozisin değerlendirilmesi ve tüplerin açık olup olmadığının doğrudan incelenmesi mümkündür.
Ayrıca fallop tüplerinin tetkikinde Klamidya vb araştırılmalıdır. Bu testle hastalığı olup olmadığı ve varsa aktif veya kronik olduğu tespit edilebilir. Gonore ve Klamidya gibi tüplerde tıkanıklığa yol açan enfeksiyonların tanısı konduğunda antibiyotikler ile tedavisi yapılmalıdır.

FALLOP TÜP SORUNLARININ TEDAVİSİ

Fallop tüpleri sorunlarının tedavisinde uygun tıbbi ve gerekirse cerrahi tedavi uygulanır. Fertilitenin düzeltilemediği durumlarda yardımcı üreme tekniklerine geçilir. Fallop tüpleri cerrahi sonrasındaki bekleme süresi nedeniyle, beklemek istemeyen, ileri yaş ve tubal cerrahi için elverişsiz hastalarda birinci seçenek olarak tüpbebek daha uygundur. Buna karşın Fallop tüpleri cerrahiye uygun genç hastalarda, tüpbebek yaptırmak istemeyen veya tüpbebek ile gebelik elde edilemeyen hastalarda tüplerin mikrocerrahi ilk seçenek tedavi veya başarılı bir alternatif olarak sunulabilir.